- yumruk
- -ğu is.1. 拳头: Adam zayıf gözüküyor ama, hasmını iki yumrukla iki seksen uzatıverdi. 此人看上去很瘦弱, 可是两拳就把对手放倒了。2. 用拳头打3. 逼攻, 进逼; 压迫, 压力: düşman \yumruku altında 在敌人的逼攻下◇ -e \yumruk aşketmek (或 atmak, ekleştirmek) 拳打 \yumruk gibi 拳头大的 \yumruk göstermek 恐吓 \yumruk hakkı 用武力获得的东西, 通过强权获得的东西 -e \yumruk indirmek 拳打 \yumruk kadar 拳头大的: \yumruk kadar çocuk 拳头高的孩子 \yumruk kadar karpuz 拳头大的西瓜 \yumruk kadar taş 拳头大的石头 \yumruk savurmak 拳打, 挥舞拳头, 挥拳 \yumruk sıkmak 攥紧拳头: Yumruklarını sıktı. Dişlerini gıcırdattı. 他双拳紧攥, 牙齿咬得咔咔直响。\yumruk vurmak 拳打: Şu yumurcağı yanımdan kaldır. Şimdi bir yumuruk vurup çenesini dağıtacağım. 快把这个讨厌的孩子带走!要不我会一拳打烂他的嘴。\yumruk yummak 攥紧拳头 \yumruk \yumruka gelmek 互殴, 打架, 你一拳我一脚: Bu yüzden Ali’yle Murat onlarla yumruk yumruğa geldiler. 于是阿里和穆拉特便同他们你一拳我一脚地打了起来。\yumrukla kurtarmak 用拳头把球击回 \yumrukla vurmak 拳打 \yumruku yapıştırmak 给一拳, 打一拳 \yumrukuna güvenmek 相信自己的拳头
Türkçe-Çince Sözlük. 2014.